paragonahope küçük Zifiri deniz kızı

"Herkes deniz kızı olmak istiyor ama hiçbiri bunun getirdiği ağır bedelleri bilmiyor. Sen mesela; Muhafızım olarak herkesten, her şeyden koruyorsun beni ama gözlerimden akamayan bir damla yaştan sakınamıyorsun." Irkını belli eden zifiri gözleri kısıldı. Tüm okyanusa sözümüzü geçirebilsek bile birbirimize gücümüz yetmiyordu, o da bunu çok iyi biliyordu. "Deniz kızının dökeceği bir damla gözyaşı onu öldürür. Bu senin ödemen gereken bedelin." "Ama o gözyaşına sebep olan sen olacaksın muhafız." Beni korumak isterken öldüren sen olacaksın... ~~~~~~~~~~~ Senelerce karada yaşayan Elis, okyanustan duyduğu sesler ve gördüğü rüyalar sonucunda ait olmadığı bir yerde yaşadığını anladığında her şey için çok geç olacaktı. Suyun kilometrelerce altında onu savaşın eşiğinde bir ülke beklerken muhafızları ve düşmanları çoktan karşı karşıya kalmıştı. Bir deniz kızı ne kadar boğulabilirdi? Okyanusta yaşayan son iki Zifiri, hem birbirlerini koruyup hem de hakları olan taht'ı alabilir miydi? Okyanus ülkesinin kanlı taht'ı kırılgan mührün sesi ile ilk çatlaklarını vermeye çoktan başlamıştı.


Fantastik Epik Tüm halka açık.

# #aşk #fantastik #güç #deniz #thememoryremains #tutku #dram #okyanus #muhafız #denizkızı
3
2.8k GÖRÜNTÜLEME
Devam etmekte - Yeni bölüm Her hafta
okuma zamanı
AA Paylaş

UMMAN

Selam canlarımm... Sonunda çok uzun zamandır kafamda olan satırları buraya yazabiliyorum. Çok çok heyecanlayım... Okyanuslar, denizler, zifiri sular benim her zaman ilgimi çeken sonsuz gizem evleriydi. Sonra bir gün düştü kafama, herkesin korktuğu zifiri sular birilerinin evi olursa ne olur?


İşte buradayız. Muhafızlarımız, halkımız ve gizemlerimiz ile...


Azıcık olsun kafamız dağılsın ve başka evrenlere gidelim diye yazdığım bu kurguyu umarım beğenirsiniz.


Çok konuştum, sizleri çok seviyorum...

Ne kadar çok yorum yaparsanız, yorumlarınızı okuyup o kadar çok yazma isteğiyle taşarım... Lütfen güzel düşüncelerinizi, hatta eleştirilerinizi benden esirgemeyin.

keyifli okumalar <3


The Strangest Things- Radical Face🎧


tt/ insta: paragonahope

🧜🏻‍♀️ 🪷

Zifiri karanlığın sulardan fışkırıp karaya taştığı o gece okyanus belki de en asi halindeyken, dalgalar kıyıları aşıp evlere saldırıyorken herkes nefeslerini tutmuştu. Olası bir fırtına hakkında kimse halkı uyarmamıştı. Sahil kenarlarında yaşayanlar evlerini korku ile boşaltırken sulardan gelen bu korkunç seslere kimse anlam verememişti. Alabora olan gemiler okyanusun ortasında ters dönmüş yüzerken şehir merkezinden yükselen acı dolu çığlıklar denizde boğulanlar içindi. O zifiri karanlık gecede okyanus taşmış ve yasını dillendirmişti.


O gece, okyanus halkı kendi içinde verdiği savaşı kaybetmişti. İsyancılar kazanmıştı. Bunun getirilerini ise yalnızca okyanusun içinde yaşayanlar değil, karada yaşayanlar da çekmişti. Çünkü eğer okyanus kızarsa, geriye sağlam kalan hiçbir şey olmazdı.


Sudan zorlukla çıkan iki beden dehşet içinde karada oluşan tahribatı izlerken kollarında tuttuğu bebekle daha fazla dayanamayan kadın ağlamaya başladı. Talay halkının kraliçesi ilk defa gözyaşlarına hakim olamıyordu. Bu, tarih kitaplarının yazması gereken bir olaydı. Zira, Zifiriler kolay kolay ağlayamazdı. Onlar, deniz kızlarının soyundan gelenlerdi. Herkes bilirdi ki, deniz kızlarının bir damla gözyaşı bile bir insanı diriltecek kadar güçlüydü. Kucağındaki bebeği ve onun hiçbir şey anlamamasına rağmen şaşkınca bakan siyah iri gözleri, kadını darmaduman ediyordu.


"Güzel kızım benim." Dedi kadın bebeğini belki de son kez derince koklarken. Onun kokusu, okyanusun en karanlık köşesinde olmasına rağmen yeryüzünde en güzel kokan çiçekti.


O, Elisti.


Okyanustan gelen ve gelmeden önce devasa bir gürültü çıkaran fırtına dalgası; Kıyıda sırılsıklam bir şekilde bebeğe bakan iki kişinin üzerine düşmek üzereydi ki, bunu önceden fark eden genç adam iki parmağını suya doğru savurarak devasa dalgayı havada tuttu.


Kadın üzgün bakışlarını havada asılı kalan dalgada bir süre gezdirdi. "Karaya çıktığımızı anladılar, artık gitmemiz lazım." Dedi elini hala havada tutan genç adam. Ardından bakışlarını kadının kollarındaki bebeğe çevirdi. Okyanus karaya taşıyordu ama bebek, sanki bu ona güç veriyormuş gibi sürekli gülümsüyordu. "Onun gücü aşağıdakileri bize çekiyor. Artık mührü tamamlamanız lazım, yoksa onu daha fazla tehlikeye atacaksınız." Dedi adam isteksizce. Az önce ölülerini evine uğurladığı dostlarının acısını gömüp çıkmıştı karaya. Kayıp vardı, çok kayıp vardı...


"Mühür onu tamamen insan yapacak." Diye mırıldandı kadın dudaklarını sıkarak. "Mühür hayatı boyunca onun canını yakacak. Hep bir şey eksikmiş gibi hissedecek ama bunun ne olduğunu anlamayacak. O, sudan bile korkabilir." Kadın sanki bunları kendine hatırlatmak ister gibi mırıldanırken genç adam dalgalarla aralarına onları koruyacak bir su bariyeri yaptı. Bunu yapmak için yalnızca iki parmağını düz bir çizgi gibi sallamıştı.


"O, bir safkan." Dedi genç adam güven verir gibi. "Mühür onu insan yapabilir ama damarlarında akan kanı değiştiremez. O hep okyanusa ait olacak. Zamanı geldiğinde bunu kendi de anlayacak. Söz veriyorum." Genç adam, yıllardır muhafızlığını yaptığı kadının ellerini tuttu ve güç verir gibi yavaşça sıktı.


"Ben mührü tamamladıktan sonra güçsüz düşeceğim, suya geri dönmek zorundayım." Dedi kadın zorlukla. "Onu senin bırakman lazım Hazer. Onu son kez sen göreceksin, ona iyi bak."


Genç adam kafasını salladı. "Onu sağ salim aldıklarını görmeden dönmeyeceğim, söz veriyorum."


Kadın duyduklarının verdiği ufak rahatlamayla bebeğine baktı son kez. Zifiri karanlık gözleri tıpkı kendi gözleri gibiydi. Çünkü okyanus sanılanın aksine mavi değildi. En derinlerinde zifiriydi. O gözler az sonra mührün etkisi ile değişecek ve kamufle olmak için kahverengiye dönecekti. Kadın, bebeği sahile sertçe vuran suyun üzerine bıraktı ve muhafızının çektiği bariyeri yavaşça indirerek suların bebeğine ulaşmasına izin verdi. Parmakları suya temas ederken fısıldadığı kelimeler ile suyun rengi açılıyor ve parlak bir mavi haline gelip bebeğin etrafında birikiyordu.


Genç muhafız, gelecek herhangi bir tehlikeye karşı yönünü okyanusun zifiri karanlık sularına dönse de mühür oluştukça ağlaması şiddetlenen bebek dikkatini dağıtıyordu. Doğduğundan beri ilk defa ağlayan bebek, tenine kor gibi işlenen mühür ile artık bir insan oluyordu.


Kadın durmadı, kızının bas bas bağıran sesine karşı mührü tamamlamak için kelimeleri fısıldarken içinden; bunu, onu korumak için yaptığını söyleyip duruyordu. Dakikalar birbirini kovaladı. Kadın son kelimeleri fısıldarken okyanus iyice şiddetlenmiş ve dalgaların boyutu Talay halkının en güçlü muhafızı Hazer'in bile tutamayacağı bir boyuta ulaşmıştı. Genç muhafız, mührün etkisiyle metrelerce yükselen bir dalgayı daha geri savururken kadın son kelimesini de fısıldayarak elini sudan çekti.


Tam o an, okyanus bir an için duruldu ve ortalığı bir ölüm sessizliği kapladı. Dakikalardır ağlayan bebek bir anda gözlerini kapatmış ve susmuştu. Hazer kuşkuyla arkasını döndü. Bebeğinin başında ağlayan kraliçesini gördüğü an; aklına gelen, mührün ters tepme ihtimali onu bozguna uğrattı.


Bu bebek ölemezdi. O, Talay'ın geleceğiydi. O, son deniz kızıydı. Öyle olmalıydı.


"Umman..." diye seslendi muhafızı kraliçesine lakabıyla. Okyanus demekti Umman. Sadece baştaki kişiye verilen bir isimdi bu, kutsallarıydı. "Yoksa o..."


"Hayır." Diye soludu kadın. "Kızım hayatta, yalnızca vücudu mühre alışmaya çalışıyor. Bak," diyerek küçük bebeğin omzunda oluşan ters V işaretini gösterdi. Bu, mührün temsil ettiği işaret olmalıydı. Mühür varlığını belli etmek ister gibi bebeğin teninde şeklini alırken hemen yanı başındaki kadın acı ile inleyerek kendini yere bıraktı.


"Götür onu!" diye bağırdı Umman son gücü ile yeniden hırçınlaşmaya başlayan suları savurup kendini okyanusa iterken. Gözlerini son kez kızına çevirmek istese de bunu yaparsa onu bırakamayacağını biliyordu. Bu yüzden cevap bile beklemeden gözyaşlarının karıştığı suya daldı.


Yerdeki bebeği kollarının arasına alarak ne yapacağını şaşıran genç muhafız bakışlarını, gözlerini yeni yeni açan kıza dikti. O an, gördüğü şey ile bozguna uğradı. Kızın zifiri siyah gözleri ve saçları şimdi açık bir kahverengiydi. Muhafız, bu görüntü karşısında bir süre öylece kaldı. Talay halkında kimse kahverengi saçlı ve kahverengi gözlü olmazdı. Onlar toprağa ait değillerdi, hiçbir zaman olmamamışlardı.


"Merhaba Elis." Diye fısıldadı Hazer kızın kulağına. Fakat küçük kızın duyduğu fırtına seslerinden ve hissettiği soğuktan dolayı tekrar ağlamaya başlaması yalnızca saniyelerini almıştı. Bebeğin titrediğini gören Hazer, dudakları arasından kaçan küfürlere engel olamadı. "Sen artık bir insansın, deniz kızı. O yüzden üşüyorsun..." kendi kendine yaptığı açıklamadan sonra üzerinden çıkardığı pelerinini hızla kuma attı ve tek elini havaya kaldırarak pelerindeki tüm suyu çekip kenara savurdu. Artık kupkuru kalan pelerinin içine bıraktığı bebeği sararak tekrar kucağına aldığında hızlı adımlarla sahilden ayrılmıştı.


Bir taraftan hırçın suları gözetleyip kontrol ederken diğer taraftan kollarındaki minik kızı zapt etmeye çalışıyordu. Sahil boyundaki küçük, müstakil evin ışıklarının yandığını görmesi ile tuttuğu derin nefesi bırakan genç adam dalgaların neredeyse eve kadar ulaştığını gördü.

Birazdan tüm bu fırtına dinecekti, savaşın sebebini kucağında tutuyordu ve onu güvenli ellere teslim edip okyanusa döndüğünde okyanus da sakinleşmiş olacaktı. Genç muhafız buna inanmak istedi. Önünde durduğu kapıyı tek eliyle sertçe çalan adam kapının açılmasını bir süre bekledi. Tam, ellerini yeniden kapıya vurmak için kaldırıyordu ki aniden açılan kapı ve karşısında gördüğü tanıdık sima ile rahatladı.


Kapıyı açan orta yaşlı adam karşısında, tüm bu fırtınaya meyden okur gibi dimdik duran adama ve kucağında hala ağlamakta olan bebeğe bir bakış attı. "Zamanı geldi mi?" diye bir soru yöneltti.


Hazer kafasını salladı. "Geldi, onu size bırakıp gitmem gerekiyor. Aşağısı çok karışık."

Adamın hemen arkasından çıkan ve fırtına yüzünden gözlerindeki korkuyu saklayamayan kadın da olacakları biliyormuş gibi temkinliydi. "Umman nasıl?" diye fısıldadı bebeği Hazerden almak için hareketlenirken.


Adam bir süre kollarındaki kızı bırakamadı. "Ona iyi bakarsanız iyi olacak." Dedi yalnızca. Bu, şu an emin olduğu tek şeydi.


"Ona iyi bakacağız, bunu biliyorsun. Yoksa onu buraya asla getirmezdiniz zaten." Adam dışarıdaki korkunç rüzgarın evine dolması ile ağzının içinde homurdandı. Bunu anlayan Hazer daha fazla uzatmamak için derin bir nefes aldı ve ellerini gevşetti.


"Ne olursa olsun, idrak edebilecek yaşa geldiğinde ona evlatlık olduğunu söyleyin." Diyerek söze girdi Hazer. "Zaten bunu kendi de zamanla anlayacaktır." karşısındaki adam kaşlarını çattı ama cevap vermedi. "Ona yürümeden önce yüzmeyi öğretin, onu suya alıştırın. Sudan korkmasın, hiçbir zaman için."


Kucağındaki kızı kadına uzatırken içinde hissettiği burukluk, sadakatinden mi yoksa merhametinden mi bilmiyordu genç muhafız. "En önemlisi..." diyerek kızı teslim etti. "Ona, adının Elis olduğunu söyleyin."


"Elis mi?" dedi kadın şaşkınlıkla.


"Okyanusun en zifirisi köşesinde açan çiçek. Onlar çok nadirdir, çoktan tükenmiş olmaları lazım." Dedi adam da karısını destekleyerek.


Hazer gözlerine kadar ulaşan hayranlıkla ağlamayı kesen bebeğe baktı. "Hayır," dedi. "Son bir tanesi hala yaşıyor..."

📷

-------------

yeniden Merhaba canlarım...


Neler düşünüyorsunuzzzz?


Bu ilahi bakış açılı bölüm çok kilit bir tanıtım gibi aslında. Diğer bölüm Elis'in ağzından daha uzun bir şekilde okumaya başlayacağız kitabı. Bir sürü karakterlerimiz, su altında savaşlarımız, tahtlarımız, muhafızlarımız girecek yavaş yavaş...


Zifiri Sular Çiçeğimizle tanıştınız sayılır, onu, muhafızımızı ve kraliçemizi sevdiniz mi?

Normalde haftada bir bölüm şeklinde yayınlamayı düşünüyorum ama daha ilk bölümler olduğu için yarın hatta çok gaza gelirsem bu gece diğer bölümü yayınlayabilirim....


Sizleri seviyorum, diğer bölüm görüşürüz...

12 Ağustos 2023 21:02 5 Rapor Yerleştirmek Hikayeyi takip edin
3
Sonraki bölümü okuyun KIRILGAN MÜHRÜN SESİ

Yorum yap

İleti!
Yazarperest Yazkan Yazarperest Yazkan
“Sen artık insansın,deniz kızı o yüzden üşüyorsun” o bile istemiyor be yazarım.
September 28, 2023, 19:13
Emira Irmak Avcı Emira Irmak Avcı
Yaaaaa bu uygulamayı yeni indirdim ve ZSÇ’yi burda gördüm hiç beklemiyordum bi an aşırı mutlu olduuummmm <3333
August 14, 2023, 14:44

  • küçük Zifiri deniz kızı küçük Zifiri deniz kızı
    yaa hosgeldin askımm açıkçası uyg ile ilgili bir fikrim yok. Ama eksik kalmamak için buraya da attım tabii kii djkvnkdsnvksn August 18, 2023, 16:51
~

Okumaktan zevk alıyor musun?

Hey! Hala var 11 bu hikayede kalan bölümler.
Okumaya devam etmek için lütfen kaydolun veya giriş yapın. Bedava!