Kapıyı açtı, içeri girdi. Adımını attıkça bugün acele ile evden çıkarken, her zaman giydiği sessiz tabanlı ayakkabısı yerine, sert tabanlı ayakkabısını giydiğini yürüdüğünde gelen topuk sesi ile fark etti. Görevi gereği sessizce ilerleyebilmeliydi. İnsanlar onun adımlarından çıkan sesi duymaması gerekirdi. Yıllardır bu işi yapıyordu ve alanında profesyoneldi. Gitmek istediği herhangi bir yere veya kişiye sessizce yaklaşabilmesi gerekiyordu. Bunca yıldır İlk defa bugün unutmuştu ayakkabılarını, geri dönüp alamazdı. Kendisine kızıyordu, bir adım dahi atmak istemiyordu. Bugün görevleri en az adımla halletmeliydi.
Dolabını açtı, üzerine görevi sırasında giydiği özel kıyafeti giydi. Sisteme erişim için kendisine özel tahsis edilen bilgisayarı açtı ve tüm bilgiler elinin altında idi. Talepler geldikçe, bu talepler doğrultusunda sessizce teslimatı yapması gerekiyordu. Talepleri sessizce almalı, mümkünse bir kağıda yazı ile yazılıp iletilmeli, konuşarak söylenecek ise de kimsenin duymayacağı şekilde söylenmeliydi. Bu nedenle dudak okuma yeteneklerini geliştirmek için kurslara katılmıştı. Bu da işinde diğer kişilere göre üstün olmasını sağlıyordu.
Odaklandı, sessizliğin sesini duyacak kadar sessizdi, henüz kimse yoktu.
Herşeyin ideal olduğu mükemmel bir dünyada olsaydık nasıl olurdu. Read more about Armanya.
Thank you for reading!
We can keep Inkspired for free by displaying Ads to our visitors. Please, support us by whitelisting or deactivating the AdBlocker.
After doing it, please reload the website to continue using Inkspired normally.